Çocuklar İçin Kitap Seçimi
Son günlerde gündemi meşgul eden çocuk için kitap seçimiı ile ilgili İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün yazı kaleme aldı.


Çocuk edebiyatı kitaplarının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Çocuk kitaplarının yalnızca bir boş zaman geçirme ve eğlence aracı olmadığı anlaşıldıkça bu önem daha da artacak. Çeşitli bilimsel çalışmalar çocuk kitaplarının çocukların tüm gelişim alanlarını olumlu yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Aslında bu gerçek öylesine önemli bir durumu ortaya koyuyor ki çocuk edebiyatı ürünleriyle çocukların bütün eğitim yaşamını ilintilendirmek olanaklı. Çocuk kitaplarının çocukların dilsel ve bilişsel gelişimi ile toplumsal ve kişilik gelişimine olumlu katkılar sağladığı bilimsel verilerle açıkça ortaya konuyor (bkz. Sedat Sever, Çocuk ve Edebiyat). Başka deyişle çocuk kitapları birbiriyle koşutluk içinde gelişen dil ve biliş alanının gelişimini öylesine etkiliyor ki kavram yeteneğimiz ve dil duyarlığımız arttıkça üst düzey bilişsel becerilerimizin önü de açılarak düşünme becerilerimiz ve eleştirel bakışımız yaşamımızı belirliyor. Aynı biçimde toplumun değerleriyle uyum içinde olma ve kişilik donanımlarımız da zenginleşerek bizleri daha bağımsız bir birey yapmaya başlıyor.
Çocuk kitaplarının sunmuş olduğu bu olumlu ortam gerçekten de anne babalara olduğu kadar öğretmenlerin de bilinçli ve sorumlu hareket etmelerini zorunlu kılıyor. Çünkü çocuk kitapları arasında nitelikliden çok niteliksiz, dahası çocuğun gelişimine, düş dünyasına, değerler dünyasına zarar verebilecek örneklere sık sık rastlıyoruz. Kısa süre önce de tanık olduğumuz gibi medyada da bu türden uç örneklerin eleştirisine rastlıyoruz. Bu nedenle yazınsal değeri olan nitelikli kitaplar ile çocukları buluşturmak konusunda öğretmenlerle anne babalara büyük sorumluluk düşmektedir. Akademik bir alan olan çocuk edebiyatı konusunda herkesin uzman olmasını bekleyemeyiz, ancak yine de öğretmenlere ve anne babalara yol gösterici olması için bazı noktaları vurgulayabiliriz.
Çocuk kitaplarında özellikle Türkçenin anlatım gücü ve olanaklarının çocuğun anlam evrenine uygun kurgulanmalı. Böylece çocukların dil ve anlatım becerileri de okuma sürecinde yapılandırılmaya başlanacaktır. Çocukların yaş grubuna uygun sözcük seçimi ve tümce yapıları, anlatım biçemleri bu seçimin olmazsa olmazları arasında yer alır. Bunun gibi Türkçenin yazım ve noktalama kurallarına titiz bir bağlılık olduğu kadar Türkçe sözcüklerin kullanılması dil gelişimi için son derece önemli. Argo ve küfür içeren, düşmanlık ve cinsellik konularında duyarsız bir çocuk kitabının çocuğun dil gelişimini olduğu kadar düş dünyasını da olumsuz etkileyeceği açıktır. Bunun yerine Türkçenin söz varlığının çocukların dilsel düzeylerine uygun olarak duyumsatıldığı konuların ele alındığı kitaplar hem dene kolay okunacak hem de çocuğun kendi alanından bir konuyu tartışabilmesine olanak sağlayacaktır.
Bunların ötesinde seçilen metinlerin tehditkâr öğreticilikten uzak, yazınsal niteliği yüksek yapıtlar olması önerilmektedir. Öğretici metinler gerçekten de Türk çocuk edebiyatının önemli bir sorunu. Çünkü yetişkin bir yazarın edebiyat aracılığı ile çocukları düş ve düşünce dünyasını otoriter bir anlayışla belirlemeye çalışması kabul edilemez bir durumdur. Çocuk kitaplarının çocukları belli konularda düşündürmeye, düşünce üretmeye yönlendiren estetik oluşumlar oldukları unutulmamalı. Yani çocukların duymasına, düşünmesine ve düş kurmasına olanak sağlayabilen bir kitap beklenen etkiyi yaratabilir. Çocuk kitapları yazınsal iletiler aracılığı ile çocuklarda insana ve yaşama ilişkin duyarlık oluşturabilecek nitelikte olmalı ki gerçekten de çocuk, kitabı yaşamın bir parçası olarak algılayabilsin. Yoksa bütün bu söylenenlerin tersine, kitapta yer alan iletiler, yazarın kendi düşüncesini ya da ideolojisini, çocuğa kabul ettirme amacını kesinlikle taşımaması gerekiyor.
Benzer biçimde kitaplarda mantık yanlışlığının olmaması, çocuğun değerler sistemiyle çelişmemesi, kadına ve erkeğe yüklenen roller ayrımcı olmayıp cinsel kimliklere yönelik önyargılı bakış açıları olumlanmamalıdır. Buna karşın baskı ortamlarından arındırılmış bir dünya ile çocukların araştırma isteğinin öncelendiği, girişimciliğinin desteklendiği olayların kurgulanması yeğlenmelidir.
Çocuk edebiyatı alanyazınında bu tür özellikler çocuk gerçekliği, çocuğa görelik, otoriter/antiotoriter anlatım biçemi ya da tutumu gibi kavramlarla ifade edilmektedir. Çocuk edebiyatının en önemli özelliklerinden birisini, bu edebiyatın konusunu, çocukların olası dünyasından alması, çocuk gerçeği, çocuk bakış açısı denilen çocuğun anlamasını engellemeyecek anlatım biçimi belirlemektedir. Yani çocuk kitapları çocukların ne yapması gerektiğini göstermek yerine, neden öyle yapması gerektiğini tartışıp, çocuğun düşüncesini devindirip karar verme becerisini harekete geçirmeli. Böylece çocuklar bağımsız bir kimlik geliştirecek, yetişkinlerin ya da yetişkin yazarın gölgesi olmaktan kurtulacaktır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: